Kaygınız için Yardım Alma Zamanının Geldiğini Gösteren İşaretler

Tüm duygular gibi kaygı da sağlıklıdır ve herkes zaman zaman kaygı yaşar.

Endişeli hissetmek, potansiyel olarak tehlikeli durumları belirlememize yardımcı olmak için kullandığımız normal bir işlevdir. Bununla birlikte, bazı insanlar için bu normal işlev kontrolden çıkar ve hissettiğiniz stres kaygıyı yaratan durumla orantılı olmadığında, kaygı gücünüzü azaltan bir sorun haline dönüşür ve bunaltıcı hale gelir.

Yaklaşan bir sınav, iş görüşmesi veya ilk buluşma sizi biraz endişeli hissettirebilir ve bu sağlıklıdır. Ancak, görünürde herhangi bir nedenin olmadığı halde endişe belirtileri hissediyorsanız veya herzamanki günlük şeyler (örneğin evinizden ayrılmak vb. gibi) sizi endişelendiriyorsa bir uzmana görünmenin zamanı gelmiş olabilir.

Kaygınızın yönetilebilir bir seviyede mi, yoksa yönetilemez bir durumda olup olmadığını saptamak için belirtiler yol göstericidir.

Aşırı kaygının belirtileri fiziksel, duygusal veya zihinsel olabilir. Kaygınızın yönetilemez olup olmadığını bilmek için bu belirtileri değerlendirmek önemlidir.

1. Fiziksel Belirtiler

Anksiyetenin fiziksel belirtileri arasında mide rahatsızlığı, aşırı terleme, baş ağrısı, hızlı kalp atışı ve nefes almada zorluk olabilir. Ne zaman herhangi bir sosyal etkinliğe davet edilseniz karnınız ağrıyorsa; kışın ortasında bile evden çıktığınızda gömleğinizin üzerinden terlerseniz; veya tanımadığınız biriyle telefonda konuşurken kalbinizin çok hızlı attığını hissediyorsanız, sağlıksız bir şekilde endişeli olabilirsiniz. Vücudunuz günlük stres faktörlerine düzenli olarak bir mağara adamının bir aslanın onu kovalamasına verdiği tepkiyi veriyorsa, kaygınız artık sağlıklı değildir.

2. Uyku Eksikliği sorunu

Yaşamınızdaki önemli bir olayın arifesinde huzursuz bir gece uykusu söz konusu olabilir. Ancak uzun bir süredir sizi strese sokan şeyleri düşünmeden duramadığınız için uykuya dalamıyor veya gece boyunca tekrar tekrar uyanıyorsanız, kaygı sizi yönetiyor demektir.

Bu giderek arta uykuya dalmakta ve uykuda kalmakta yaşanan zorluk sonucunda oluşan uyku eksikliği ise, fiziksel ve zihinsel sağlığınız üzerinde olumsuz etkilere neden olur. Ve uzun süreli hale gelen uyku eksikliği, hayattaki stres faktörleriyle başa çıkmayı da daha zor hale getirir.

3. Bilişsel Belirtiler

Hafıza sorunları, konsantrasyon güçlüğü kaygı probleminin belirtileridir. İşinize odaklanamıyorsanız, bir film izleyemiyorsanız veya bir kitap okuyamıyorsanız veya yakın zamanda olan şeyleri sürekli unutuyor gibi görünüyorsanız yine kaygı problemi geçerlidir. Bir şey hakkında ciddi şekilde endişeli olduğunuzda, olmadık bir şey bile olsa, normal gündelik fonksiyonları yerine getirmek zor olabilir.

4. Sosyal Belirtiler

Eğer yoğun kaygınız kişisel ve profesyonel ilişkilerinizi değiştiriyor; okula gitmeme, işten sıklıkla izin alma ve eskiden olduğundan farklı olarak sosyal ilişkilerden geri çekilmeye neden oluyorsa; veya yakın çevrenizden kaygınız için güven verici ifadeleri çok fazla istiyorsanız ve yine de yeterli olmuyorsa ve kaygınız sizi diğerlerinden izole eder duruma geldiyse profesyonel yardıma başvurulması uzmanlarca önerilmektedir.

5. Erteleme ve Kaçınma

İster kaygınızı tetikleyen şeyi yapmayı ertelemek (örn.basit bir getir götür işini ertelemek ya da önemli bir e-postayı “onunla başa çıkmaya hazır” olana kadar okumamak gibi), ister de hemen hemen her şeyi yapmaktan kaçınmak olsun; aşırı erteleme ve kaçınma, her ikisi de endişe, kaygı sorunu belirtileridir. Hepimiz bazen tatsız veya zor işlere başlamayı erteleriz. Ancak işleri yapmaktan çok, yapılacaklardan kaçınmak için zaman harcar hale geldiğinizde, dışarıdan yardım alma zamanı gelmiştir.

6. Aşırı Düşünme ve Sürekli Endişelenme

Yaygın genelgeçer günlük sorunlar hakkında endişelenerek çok fazla zaman harcamak ve bunun aşırı olduğunu bilip de kontrol edememek de bir belirti olabilir. Endişelenmek sizi işlev görmekten alıkoyuyorsa veya çok fazla düşünüyor ve önemli işlere odaklanamıyor veya geceleri uyuyamıyorsanız, kaygı sorununuz olabilir. Bu şuna benzer, zihniniz dönüp duran düşüncelerin içinde o kadar meşgul olur ki, yolda giderken çevrenizin izini kaybedersiniz ve stresli düşünceler fırtınasının içinde kaybolup otoyol çıkışını kaçırırsınız.

Anksiyete, hayatınızın akışını bozmaya başladığında, sağlıklı olağan bir kaygıdan sağlıksıza doğru değişir. Yeni konulan bir hastalık teşhisi sizi ilk başta endişelendiriyorsa, bu tamamen normaldir. Ancak her hapşırdığınızda ölmekten korkuyorsanız, bu durum farklıdır.

7. Tedirgin ve Huzursuz Hissetmek

Kendinizi sürekli gergin hissediyorsanız, hareket etmeyi bırakamazsınız ve çabuk sinirlenirsiniz, endişeli olabilirsiniz. Kaygı bazen öfke olarak gizlenebilir. Öfke, sizi stresli düşüncelerden korumanın bir yolu olabilir. Bir başkasına öfkelenerek, endişeli duygularınızı bir dış güce yükleyebilirsiniz. Ve sürekli hareket halindeyseniz, yapılacak işler sarmalında iken endişeli düşünceler üzerinde uzun uzun düşünecek vaktiniz olmaz. Ancak her iki yanıt da uzun vadede sağlıklı veya yararlı değildir. Çoğu zaman kendinizi gergin ve huzursuz hissettiğinizde, hareket etmeyi durduramadığınızda ve kolayca sinirlendiğinizde veya insanları terslemeye eğilimli olduğunuzda, ciddi bir kaygı sorununuz olabilir.

8. Panik Atak

Çoğu zaman, insanlar panik atağı kalp krizi ile karıştırırlar. Göğsünüzde sıkışma, hızlı kalp atışı, terleme ve titreme, nefes darlığı ve mide rahatsızlığı kolayca kalp krizi ile karıştırılabilir. Bir kalp krizinin belirtilerini bilmek, panik atak olduğunu düşünerek göz ardı etmemek ve acil servisi aramak için gerekli ve önemlidir. Sık panik ataklar ise, panik bozukluğunuz olabileceğinin bir işaretidir.

Sonuç olarak;

Ara sıra kaygı yaşamın normal, olağan bir parçasıdır. Ancak şiddetli ve sürekli kaygı ile yaşamak zihinsel ve fiziksel sağlığınıza zarar verebilir.

Sağlıklı kaygı ve sağlıksız kaygı arasında ayrım yapmak için kendinize şu soruyu sorun: Bu yönetilebilir mi?

Kaygınız sizi uyumaktan, çalışmaktan, sosyal etkileşimlerden, normalde keyif aldığınız şeyleri yapmaktan alıkoyuyorsa veya her zamanki gündelik işlerden alıkoyuyorsa, bir uzmana ulaşmak iyi olabilir. Altı ay veya daha uzun bir süre boyunca haftanın yarısından fazlasında endişeli hissediyorsanız, muhtemelen profesyonel yardım aramanın zamanı gelmiştir.